KARDEŞİM EKREM HAKKI
- Ayrıntılar
- Kategori: Hakkında Yazılanlar
SÂMİHA AYVERDİ
Kardeşi olarak, onun şanında meth-ü senâ yollu birşeyler söyleyip yazacağım zannedilebilir. Hayır. Bu işi kendisini yakından uzaktan tanıyanlar yaptılar ve yapmaktalar. Belki istikbâle hediye ettiği kitaplarına başvuracak olanlar yüzünden asırlar boyu yapılagelecektir. Hadis-i Kudside beyan olunduğu üzere Cenâb-ı Hak: "Ben sevdiğimi öldürürüm; öldürdüğümün diyeti de benim!.." buyuruyor, işte Ekrem Hakkı Ayverdi, Cenâb-ı Hakk'ın, kendisini şeytanî ve nefsani hırs, çirkinlik ve ayıplardan öldürtüp temizleyerek ilahi vasıflarıyla kendine mâl ettiği müstesnalardandır. Bu manevi müdahale ile kuvvetlenmiş bulunan kardeşim de, cemiyete, çeşidi faziletlerinin bereketi ile ihlâsını san'atını, imanını, dürüstlüğünü, diğergamlığını, sonuna kadar cömertçe bezletti. Böylece de, bir ihtişamlı abide olan o derûni ihlâs ve heyecan, aksiyon plânına tercüme ve nakil oldu. Öyle ki madde ile mânâyı yani Türk-İslam terkibini, Hakk'ın şahitliği huzurunda nikâhlayarak, bu birleşmeden doğan meşrû zürriyeti dev eserler hâlindeki kitapları Türk kültürüne hediye eyledi. Birer veled-i sahih olan bütün eserleri Ekrem Hakkı Ayverdi’nin manevi zürriyetidir.
Yukarıda söylediğim gibi, şu mütevazi kitaplar dolduracak o azim çalışmalara girecek değilim. Kastım, sadece birkaç hatıra nakletmekten ibarettir.
Ailede, büyükannem ve annemin dadısı Cenâniyâr Kalfa için tercihli çocuk, ağabeyimdi. Ben ise, annemle babamın aşırı alâka ve sevgilerinin içinde âdeta boğulmuştum. Bunu ağabeyim de bilir fakat asla kıskanmazdı. Ben de onu büyükannemle dadımızın sevgisi ile başbaşa bırakmaktan huysuzlanmazdım. Meselâ titiz denecek kader temiz olan dadı, kimseyi odasına sokmazken, annemle ağabeyim için kapısı her an açıktı. Biz ise, ancak davet edildiğimiz takdirde bu, adaçayı ve limon kokulu odaya girebilirdik.
Ağabeyimin muhabbeti, benim için o kadar alışılmış bir hâl idi ki, değil fiskesini yemek, tek acı sözünü dahi duymamak, sanki her kardeşten beklenen bir alâka mâhiyetinde idi. Kendi yaşıtlarıyla oynadığı oyunlardan, aramızdaki yaş farkına rağmen, beni uzaklaştırmaz onlara ayak uyduramadığım zamanlarda da, asla abus tavır takınmazdı.